Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde HSK Seçimleri Gündemde

TBMM Genel Kurulu’nda Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) seçimlerinin yapılması gündemiyle toplandı. Grup Başkanvekilleri konuşmalarında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Grup Başkanı Selçuk Özdağ, “Mutlaka Engelliler Bakanlığı kurulmalı. Tam 7 bakanlık engellilerle uğraşıyor. Bunun sonucunda da engelliler oldukça mağdur oluyor. Bir bakanlığın ihdas edilmesi doğru olur” dedi. Komisyon raporlarının çok kısa bir sürede yazılması gerektiğini belirten Özdağ, “Genel Kurul’a indirilen komisyon raporları değerlidir. Yoksa biz birbirimizi ağırlamak için değil Türkiye’nin problemlerini çözmek için buradayız” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ise, PKK’nın fesih açıklamasında bulunduğu metni eleştirerek, “Devletimizin güvenlik birimleri bu metni gördüyse ve ona rağmen bu metin paylaşıldıysa vay halimize eğer görmesiyse o zaman iki kere vay halimize” dedi. Kavuncu, şunları söyledi:

“TBMM tarihinde, Cumhuriyetin ve onun kurucu değerlerine bu kadar saldırıldığı ve bu saldırılara bu kadar sessiz kalındığı bir dönemi hatırlamıyorum. Artık icraatlerinizin tahammül edilecek bir tarafı kalmamıştır. Bu mesuliyete biz hiçbir şekilde ortak olmayacağız.”

“YARGI PAKETİNİ SAĞLIKLI BİR İNFAZ DÜZENLEMESİYLE HAYATA GEÇİRELİM”

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un yaptığı Gabar ziyaretini hatırlatarak, “Güzel bir doğayı izleyip geldiniz. Fakat Gabar’da petrol çıkartıyorsunuz yani o petrol Gabar’ın doğasını yok edecek. Burada birkaç hafta önce iklim yasası görüşülürken özellikle iktidar milletvekilleri ‘yeşil dönüşümden’ bahsettiler. Ama oradan çıkan petrolün rengi yeşil falan değil, kapkara. Fosil yakıtlar giderek dünyamızı mahvetmekte bunun sonucunda da iklim krizi derinleşmekte. Biz fosil yakıtlara karşıyız” dedi.

Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Toplumun barış, adalet ve ekmek beklentileri devam ediyor. Yani yoksulluk, adaletsizlik ve barışa olan özlem vardır. Barışın kapısı aralanmıştır. Bunun için atılacak adımlar var. Yine Sayın Bahçeli’nin bir komisyon çağrısı var. Üzerinde yoğunlaşmamız gereken, hep birlikte bunlar üzerine düşünmemiz gereken bir başlık. Biz de Meclis’in böyle bir çalışma yapmasını dile getiriyoruz. Toplum şu anda raf ömrü dolmuş kararnamelerin yasalaşmasıyla ilgilenmiyor. Biz kaç haftadır burada raf ömrü dolmuş kararnamelerle boğuşuyoruz. Bunların hiçbirinin şu anda toplumdaki beklentileri karşılayacak bir yanı yok. Toplum infaz yasasıyla ilgili düzenlemeleri beklemektedir. Biz hala bunu geciktiriyoruz. Önümüzdeki Kurban Bayramına gitmeden gelin hep birlikte halkın beklediği yargı paketini sağlıklı bir infaz düzenlemesiyle hayata geçirelim. Bu barış döneminin belki de ilk yargı paketi olsun, umutları büyütsün çünkü cezaevlerindeki sorunlar çok ciddi boyutlara ulaştı.”

“ADALETİN AK PARTİLİ BAKANLARA, BELEDİYE BAŞKANLARINA BAKTIĞI YOK MU?”

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise şunları söyledi:

“İstanbul Belediyesinin 22 bürokratı sabah şafak operasyonuyla gözaltına alındı. Dün önemli bir belge ortaya çıktı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Ekpet şirketi ile İngiltere’de şirket kurduğu, daire edindiği ortaya çıkıyor. İBB Başkanımız cezaevinde. Bir sürü saçma sapan iddia var. Bir tarafta ülkenin Maliye Bakanı var, bu devletten 11 milyar yeni ihale alan bir işadamıyla uzun süredir ortak şirketi olduğu ortaya çıkıyor, özel uçaklarda resimler ortaya çıkıyor. Ama Mehmet Şimşek’le ilgili hiçbir soruşturma yok. Ekrem İmamoğlu’nun iddia edilen ihaledeki şirketlerin sahibiyle özel uçakta bir resmi var mı; yok. Ortaklığı var mı; yok. Peki neden Ekrem İmamoğlu cezaevinde, Mehmet Şimşek hala parayı yönetiyor? Bu adaletsizlik sadece muhalefete mi işliyor? Adaletin AK Partili bakanlara, belediye başkanlarına baktığı yok mu?

2010’dan bugüne kadar saat hediye alan bakan var, kendi şirketine deterjan satan bakan var, devletten 11 milyarlık ihale alan şirketle ortak olan bakan var yargılanan bir tane bakan yok. Ama bizim belediye başkanlarımız cezaevinde. Muhalefet partisinde olmak ateşten gömlek giymek. Bir tarafta sınırsız yetkilerle asla polisin, yargının kapısını çalmadığı bir güruh varken bir tarafta suçsuz, günahsız insanlar cezaevinde.”